31 Ocak 2011 Pazartesi

BEN AŞKI ÇOK CİDDİYE ALIRIM

Ben aşkı çok ciddiye alırım,
Döver gibi severim kaldıramazsın
Sever gibi döverim anlayamazsın !

Ben aşkı çok ciddiye alırım
Gider gibi öperim bırakamazsın
Öper gibi giderim hiç tutamazsın !.../B.ERKİN

HOŞ GELDİN

Başaklar baş verince gelseydin
Harman sonrası,
Hasat zamanı...
Ne sevmeye zamanımız oldu kadın
Ne sevilmeye...
En yorgun zamanıma rast geldin,
Olsun gene de hoş geldin.

Biraz daha erken gelseydin keşke
Gün ağarmadan,
Şafak sökmeden,
Ayışığı pencereme vurmadan...
En uykulu zamanıma rast geldin,
Olsun gene de hoş geldin.

Keşke senden öncekilerden önce gelseydin
Hem daha bir dinç bulurdun beni
Belki daha bir sağlam dururdum ben de
En buhranlı,
Aldatılmış,
En sağanak yağışlarıma rast geldin,
Olsun gene de hoş geldin.

Sen şimdi beni iyi halimle yargıla
Geçmişi boşver kadın
Çirkin yanlarımı görmeyiver
Gözlerim hala ışıl ışıl bak
Ellerim ellerin varken sıcak
En yaşlı zamanıma rast geldin,
Olsun gene de hoş geldin.

İnsanlar çok acımasızdı
Hem en sevdikleri oyuncakları oldum,
Hem de sıkılınca kırıp attılar
Ama bak sana ayırdığım güzel bir kalp var
O senin artık, sen kırma olur mu ?
En parçalı bulutlu yanıma rast geldin,
Olsun gene de hoş geldin.

Hoş geldin.../B.ERKİN

OLUR

Olur...
Tartışmalar da olur ilişkilerde
Çekip gitmeler de olur bazen
Hatta sebepsiz küsmeler olur
Sevişirken komik anlar olur mesela
Ya da yemek yerken kahkahalar hakeza
Geç kalmalar olur buluşmalara bazen
Erken boşalmalar da olur,
En elektrikli zamanlarda...
Olur olur, her şey olur.

Kıskançlıklar olur mesela
Aynalardan bile kıskanırsın kimi zaman
Bazen izlersin o konuşurken, konuşmadan...
Ya da çok konuşup sıkarsın zaman zaman
Olur her şey olur ilişkilerde

Her şey olur da AŞK'ta
Yatağa küs girmek olmaz.../B.ERKİN

180

Simsiyah bir hayal kırıklığıydı gözlerini kapaman
Tam sevecektim seni yürekten,
Sevişecektim, tanrıça görünümlü bedeninle...
Öpecektim usulca, sonra hızlanacaktım aniden.
Hep bir adım öndeydin benden
Benim hızım 180 di, senin dönüşün 180...//B.ERKİN

FİDAN

Az önce terk edilmişim gibi bir yalnızlık çöktü omuzlarıma
Ve şuan terk etmiş gibi bir suçluluk duygusu var dimağımda
Kaldırım taşları var birtek, bir de viski mataram yanımda
Kolormatik gözlüğümle seyrediyorum sanki dünyayı
Her şey kahverengi, her şey sahterengi
İnsanlara bakıyorum yorgun gözlerimle
Neden böyle diyorum önce
Sonra...
Diyorum ki sorma.
Her birinde ayrı telaş,
Gözlerinde gizli bir yaş...
Ne garip değil mi ?
İnsanların kendine açtığı savaş

Fahişeleri bile düşünüyorum bazen
Sokak köpeklerini,
Seni bile düşünüyorum...
Seni düşünüyorum;
Köpeklere acıyorum
Fahişelere sarılıyorum

Sigaram tükendi gene
İzmaritmi toplasam ne ?
Her izmarite hikayeler yükler çekerim içime
Böylesi daha kolay sanki
Kendi hikayemden sıkıldım inan ki
Viski de bitmek üzere...
Ben de !

Şimdi atlasam bir otomobilin önüne
Arabaya yazık,
Şoföre yazık,
Ambulansa,
O saatte görev yapan memura yazık
Bu yüzden gizli gizli intihar ediyorum
En azından üç beş gün bulamazlar naaşımı
Şimdi bir fidan diksem mesela
Acaba ölümümden kaç yıl sonra büyür, yemiş verir bilemiyorum
Bu yüzden banane be ! fidan da dikmiyorum...

Barış ERKİN

26 Ocak 2011 Çarşamba

SUS NE OLUR

Sus... ne olur beni dinle biraz !
Anlatacak çok şeyim var bu gece sana
Önce neresinden başlasam bilemiyorum konuya...
Salyangozlar çok canımı sıkıyor mesela
Deniz atlarına tahammül bile edemiyorum artık,
Gökkuşağı hayli yaramaz,
Sus... ne olur beni dinle biraz !

Korkma paranoyak değilim !
Benimkisi suisidal eğilim.
Dün gece kaldırımlarla konuştum,
Gökyüzü mutluluktan ağlarken,
Gece karanlıktı, hava epeyce ayaz.
Sus... ne olur beni dinle biraz !

Sana atlas pasajından,
İçi geçmiş mutluluklar satın aldım.
Sonra balık pazarına uğradım
Canlı alabalıkların akvaryumuna daldım
İhtiyar komünist pigapını siliyordu
Kedisi vardı, bir de takma dişleri
Soğuk iliklerime kadar işledi
Ellerimde eskimiş sıcak bir yaz
Sus... ne olur beni dinle biraz !

Barış ERKİN

BU GÜN

Bugün intihara meyilli beyaz bir martı gibiyim
Ne uçmak geliyor içimden ...
Ne de konasım var bir geminin güvertesine
Attıkları her simit parçasından aynı tadı almak gibi işte
Bugün kendi göğsüne çakan bir şimşek gibiyim.
Ve de aynadaki yansımasına saldıran bir köpek kadar sinirliyim.
Bugün deniz kırmızı,
Gök kırmızı güneş al,
Yıldızlar da kırmızı,
Ben kırmızı dilim lal !......//B.ERKİN

SEN YETMEZLİĞİ

Kendi teşhisimi koydum bu gece
Biraz paranoya var ceplerimde
Biraz endişe eksikliği belki de
Bağlantılı olarak nefes darlığı
Ya da yokken düşünmek gibi varlığı
Nasıl iyileştirsem ben sensizliği
Hastalığımın adı ''sen yetmezliği''....//Barış ERKİN

NE HALDEYİM

Bu gece söyleyecek epey lafım var
Bazen odam geniş koca dünya dar
Saçlarıma baktım beyazca bir kar
Söylesene adamım, ben ne haldeyim ?.....//Barış ERKİN

Aynalara baktım yüzümde dolu efkar
Sol'um sıkışmış oysa gökyüzü havadar
Biliyorum kalemime ortak bir kağıt var
Bilmem ki adamım, ben ne haldeyim ?....''ilkyMdn''

Yıldızlara anlattım tesir etmedi
Bulutlarla konuştum sesim gitmedi
Bu akşam rakıma meze yetmedi
Bir bilsen adamım, ben ne haldeyim ?.....//Barış ERKİN

Akrebi yelkovana küskün bir saat
Hayat üzerine veriliyor onca vaat
Acının yanında katık ettiğim hayat
Çok tuhaf adamım, bak ne haldeyim !....''ilkyMdn''

Bu gece kahrımdan çıldırmaz mıyım
Sokağı ayağa kaldırmaz mıyım
Ben kendi kendime saldırmaz mıyım
Delirdim adamım, bak ne haldeyim !.....//Barış ERKİN

Gördüğümün hepsi koca bir düş
İstediğim çok değil içten bir gülüş
Sükut altın imiş söz ise gümüş
Sarhoşum adamım, ben ne haldeyim ?....''ilkyMdn''

Yaramı deşme de azıcık avut
Yüzümü çeşmede yıkada kurut
Kağıtlar ateşten kalemim barut
Yoruldum adamım, bak ne haldeyim ?.....//Barış ERKİN

Doldur gözlerini ve bir el ateş et
Her sabah hüzünlü geceye davet
Sevmek için etsem de tutmuyor niyet
Daraldım adamım, ben ne haldeyim ?....''ilkyMdn''

İlkayım ben sana bilmem ne derim
Nasıl ateş eder ki seven ellerim
Yeniden tutuştu sönen küllerim
Mecnunum adamım, bak ne haldeyim !.....//Barış ERKİN

Ah be Barışım içimizde hayat savaşı
Olmuyor ne yapsakta dokunmuyor bakışı
Hangi satıra bulasakta haklı alsak alkışı
Kızgınım adamım, bak ne haldeyim !....''ilkyMdn''

Şahsıma münhasır bir kabir tutsam
Tutsam da kefeni elimle yırtsam
Fayda etmez bu gece cümlemi yutsam
Dilim kelam eylemez, bak ne haldeyim !.....//Barış ERKİN

İki adım atsam düşecek önüme gece
Dilimde dolandırdığım dürüst bir hece
Neyi nereye koysak kelama denktir sence
Diyarı yitik adamım, ben ne haldeyim ?....''ilkyMdn''

Musalla yatağım döşeğim mezar
Bu denli kuyuyu sence kim kazar ?
Dilim lal olsa da ellerim yazar
Suskunum adamım, bak ne haldeyim !.....//Barış ERKİN

Biraz gayret düzelir herşey sabret
Yıkılırım da yine kalkarım elbet
Ben dünü bırakırım bir de sen terket
Kavgalarım karmaşık, bak ne haldeyim !....''ilkyMdn''

Susmama bakma sen anlatsam bitmez
Kelamım yetse de kalemim yetmez
Aynadaki deliyi kovsam da gitmez
Bir hoşum adamım, bak ne haldeyim !.....//Barış ERKİN

MÜCRİMİM

İşine mi geliyor gözümün yaşı?
Nereden bileceksin gördüğüm düşü,
Ellerinde mahkum gönlümün kuşu,
Mücrimim, suçluyum, sevmişim seni !


Hata bende evet... çok şey bekledim,
Sensiz düşlerime, seni ekledim,
Yorulmuş omzuma kahır yükledim,
Mücrimim, suçluyum, sevmişim seni !


Eskiden daha bir coşkun olurdum,
Kendime münhasır taşkın olurdum,
Dim diktim daha dün, bugün yoruldum,
Mücrimim, suçluyum, sevmişim seni !


Barış ERKİN

21 Ocak 2011 Cuma

GERİDÖNÜŞÜM

Attığım her çöpün bir geri dönüşümü oldu da
Sen gittin ya geri dönüşün olmaz inşallah... / B.ERKİN

HAZAN

Gözlerin memleketim kadar özletiyor kendini
Ellerin vatan gibi sahip çıkılası
Ve bırakılamayacak kadar sıcak
Dudaklarını ana yurdum belledim
Kulaklarında okunur ezan
Gelişin gülüşüm oldu, susuşun hazan !
Bazen azılı bir aşık gibi kitleniyorum göğüs kodesine
Ve çekerken ellerini elimden daha bir bağlanıyorum ellerine

Hadi unutalım bütün olanları
En sevdiğin şarabı açtım bak
Ve gitarım sevişmeye hazır ellerimle
Ben de dokunmaya hazırım telerine
Mumlar gene aynı yerinde
Sen seversin diye makarna yaptım
Hem sevgimi de kattım... sana da bıraktım.
Tüm özleyenlere gelsin sırada ki ezan
Dedim ya;
Gelişin gülüşüm oldu, susuşun hazan !

Barış ERKİN

ODUN

Ben ağaçları çok severim.
Taa ki odun olduklarını görene kadar
Ağaçlara şiir yazmayı da severim
Oduna ferman yazsam neye yarar..../B.E.

DOMUZ

Şimdi kapana kıstırılmış pembe domuzlar kadar endişeliyim
Susmalarıma bakma sen
Konuşamadığımdan değil susuşlarım
O kadar çok şey var ki söylenecek aslında
Ama korkuyorum gene olmazsın farkında..../B.Erkin

SUSUYORUM

Ellerim çok yalnız ve yorgun hissediyor kendini
Gözlerim nereye bakacağını şaşırdı, her yerde sen.
Dudaklarım ağıza alınmayacak şarkılar söylüyor gene
Ayaklarım bu koca görünümlü, küçük bedeni bile kaldıramaz haldeler
Susuyorum... kimse bilmez, anlamaz. Susuyorum...
Susuyorum... çünkü sana susuyorum !.../B.ERKİN

ASTIM

Ben en dar nefesimi tenine astım
Hastalığım önemsiz, kronik astım.../Barış ERKİN

KÖR KÜTÜK

Bu gece sarhoş olmaya o kadar meyilliyim ki;
Kadehimdeki şarap yerine iki bardak soğuk su içsem
Kör kütük severim gene seni.../B.ERKİN

ÜRYAN

Hayat bazen akıcı olabiliyor.
Bazen de pastoral şiirler kadar etnik basamaklardan oluşan bir merdiven gibi
Veyahut didaktik şiirler gibi öğretici
Merhabalarla başlayan ''hadi görüşürüz'' ile biten kısa sohbetler gibi bazen
Bazen kalabalıktan sıkılan o adam olursun,
Bazen kalabalık içinde üryan hissedersin kendini,
Bazen de yalnızsındır, düşleri kalabalık bir adam
Ve Üryansındır zaten, hem doğuştan, anadan.../B.E

CUMARTESİ

Bütün güzel şeylerin bir ertesi vardır.
Tıpkı pazarlar gibi.
Tıpkı... Pazar günkü sen gibi.
Ve ben en çok ertesi olan cumaları sevdim

Tıpkı Rüyalarımda gördüğüm seni,
Uyanınca da karşımda gördüğüm gibi....../B.E.

ÜŞÜYORUM

Kanatlarımız vardı sevdalara çırpılan
Kış günleri gül topladığımız oldu çellerden
Gök kuşağının altından geçtiğimiz günler geliyor aklıma
Suya yansıyan tuhaf yüzlerimize bakıp gülerdik mesela
Ya da ne zaman beyaz bir martı görsek hayaller kurardık o dakika
Uçardık el ele bulutlarda,
güneşe değmeyelim diye kaçardık sonra
Şimdilerde epeyce halsizim
Sahibi tarafından yenilmiş tırnaklarım
Ve giden sen tarafından kırılmış kanatlarım var

Gel gör ki düşüyorum
Sensizim ben üşüyorum.../B.ERKİN

UÇURTMA

Çocukluğum kırılmaya yüz tutmuş bir kuru daldı
Uzun kuyruklu uçurtmam tellere takılıp kaldı.../B.ERKİN

AYRILIK



Kıyıya vururken yalnızlığım, 
Bakmadı gene gamsızlığın
Ve sopalar atılası bir yaramaz çocuk ayrılık...
Kulağı çekilesi,
Gözleri kör olası ayrılık...


Eli öpülesi, 
Merhametli bir anne gibi kucak açar önce sevdalar,
Sonra...
Sonra güneşli bir cumartesi günü eser hain rüzgarlar.
Sinsice, 
Ansızın, 
Aniden gelir siyah pelerinli,
Asık suratlı,
Merhametsiz,
Cadı kazanında kaynayası ayrılık.
Neye alışmadık ki zaten,
Bir zaman sonra alışır insanoğlu.
Sonra bir başkası,
Başkası... Başkası
Senaryo tekrarlanır ve mağrur
Gelen baş tacı,
Giden buruk acı olur...


Biz seni öyle severiz ki,
Bir de inkar ederiz.
Dön dolaş gene gel yalnızlık...//Barış ERKİN

17 Ocak 2011 Pazartesi

DOMUZ

‎.
MEŞAKATLİ BİR ZAMANDA,
METANETLİ OLMAK PEK TE MÜMKÜN OLMUYOR.
DÜNYEVİ SIKINTILARI ATTIM BİR KENARA,
AHİRİ DÜŞÜNÜR,
SONU DÜŞÜNÜR ZAVALLI BEYNİM.
MANTIKLI BİR AÇIKLAMASI VARDIR MUTLAKA

YA KİMSENİN İŞİNE GELMİYOR GAYRET SARFETMEK
YA DA İNSANOĞLUNUN DÜŞÜNMEYE BİLE MECALİ KALMAMIŞ

BAZEN;
''KEŞKE BİRAZ DAHA AZ DÜŞÜNSEYDİM,
KAFAM BOMBOŞ OLSAYDI DAHA MUTLU OLUR MUYDUM ACABA? ''
DİYE DÜŞÜNMEKTEN DE ALIKOYAMIYORUM KENDİMİ...

GİTMEK İSTİYOR AYAKLARIM,
YORGUNLUĞUM İZİN VERMİYOR
ZİRA BU CAN,
BU BEDENDE SIKIŞTIRILMIŞ KOCA BİR DOMUZ GİBİ...
NE ÇIKMAK BİLİYOR VÜCUDUMDAN,
NE DE İÇİME SIĞMIYOR BİR TÜRLÜ
UYKUYA DALMAK GİBİ RAHAT DEĞİL HİÇ BİR ŞEY
UYUYA KALMAK KADAR ENDİŞE VERİCİ HER ŞEY
EN İYİSİMİ ''DERİN BİR UYKUYA DALARIM'' DİYE DÜŞÜNÜRKEN
UYUYA KALAYIM GENE...
BELKİ GÜZEL BİR RÜYA GÖRÜRÜM BU SEFER.
İYİ GECELER AYNALAR,
TATLI RÜYALAR MARTILAR...

Barış ERKİN

bir kaç rahatsızlık

.
Attığım her çöpün bir geri dönüşümü oldu da
Sen gittin ya geri dönüşün olmaz inşallah... / B.ERKİN



.
İnsanları ayırmam herbiri ayrı değer
Seni de çok severim insan olursan eğer...B.E.



‎.
Sana söyleyecek çok şeyim var bu gece
Zira ''o'' kelimeyi cümlenin neresinde kullanacağımı bilemiyorum
Tam konuşmaya başlıyorum,
Hep üç noktaları başa koyuyorum
Hep uç noktaları kaçırıyorum
Sanırım artık konuşamıyorum...

Barış ERKİN



.
Bütün güzel şeylerin bir ertesi vardır.
Tıpkı pazarlar gibi.
Tıpkı... Pazar günkü sen gibi.
Ve ben en çok ertesi olan cumaları sevdim
Tıpkı Rüyalarımda gördüğüm seni,
Uyanınca da karşımda gördüğüm gibi
Hadi bütün güzel pazarları pazar/ertesi'ne erteleyelim !
Hadi bütün sendromları bir önceki gece gömelim !

Barış ERKİN



‎.
İnsanlar bazen sevgilerini verdikleri sevgili sevgililerine,
Sevgili dışında başka bir çok sıfatlar yükleyebilir.
İşte sevgiliye söylenen ''herşeyim'' kelimesi de buradan gelir...
Barış ERKİN



‎.
Bütün aldatışlar zinakar değildir ama,
Bütün aşklar günahkardır... B.ERKİN



.

Aslen ahiretliyim ben...
Dünyada doğdum, büyüdüm ama
Babam Adem, annem Havva.
B.ERKİN.

9 Ocak 2011 Pazar

SANA MUHTACIM

Yapraklarını dökmüş bir ağacım...
Yapraklarımı ezer, geçer insanlar
Alay eder benimle hain rüzgarlar.
Evet yapraklarını dökmüş bir ağacım
Ve eksiğim sensiz, ben sana muhtacım...

Veremli bir şehirim sen yokken sokaklarımda
Yada anlamsız bir caddeyim, yoksun kaldırım taşlarımda
Biraz birikmişim var köşede,
Haylice acılarım, bir de dökülmüş yapraklarım
Köklerim kurumuş, kanıyor topraklarım
Evet yapraklarını dökmüş bir ağacım
Ve eksiğim sensiz, ben sana muhtacım...

Barış ERKİN

GEL SEN DİYORUM

Gündüzlerimi siyaha boyadım, 
Gözlerimi kana, Kalbimi ona...
Açmıyorum perdelerimi bütün gün,
Yanaşmıyorum bile pencerelere,
Rüzgarın ıslıklarıyla dans ediyorum sabahları.
Kahvaltı yerine küfürler yiyorum aynadaki yansımamdan.
Sövüyorum sayıyorum,
Sayıyorum,
Sayıyorum,
Sövüyorum gene... Hep yanlış sayıyorum,
Dokuza kadar sayıyorum ''o''nda kalıyorum.

Duvarlarım...
Evet duvarlarım var benim,
Yıkılası, viran olası duvarlarım.
Ve dualarım hep ondan yana
Gecelerimi hiç sorma zaten
Yalnızlığımla sarmaş dolaş, koyun koyuna...
Yatıyorum....
Kalkıyorum....
Okşar gibi yapıyorum hayali saçlarını
İrkilip aniden,
Klorlu , kireçli sular içiyorum ağzımı çeşmeye dayayıp.
Uyandığımda, su yerine,
Gene yanızlğımı vuruyor yüzüme, nasırlı ellerim...
Ben işime gidiyorum,
Onsuzluk gücüme,
İşimdeyim gücümdeyim senin anlıyacağın...
Hani insan her yediği yemekten
Aynı tadı alır ya bazen;
Hani şarkılar kifayetsiz kalır ya
Hani Aynaya her baktığında karşında çirkin bir adam olur ya
İşte okadar çirkin, tatsız, vasıfsız, bu aralar herşey
Gelsen diyorum artık... Gel sen...
Gel sen
Sen gel....
Gel.

Barış ERKİN / Sevgisiz Günlük

6 Ocak 2011 Perşembe

İNSANOĞLU NE TUHAF

Önce arşa çıkartır / Sonra dibe batırır.
Senden bir parça alır / Sonra yerde yatırır.
Tutup Hiroşima'ya / Çernobil'e götürür.
İnsanoğlu ne tuhaf / Hem muhalif hem muaf.

İyi gün dostun çoktur / Sen açken onlar toktur,
Keyfi olunca ağa / Olmayınca çocuktur
Borç isterler verirsin / Sen istersin hiç yoktur
İnsaoğlu ne tuhaf / Hem muhalif hem muaf.

Bir kadını seversin / Ömrünü yedirirsin.
Kadın seni bitirir / Sen gene de seversin.
Bazen de sevilirsin / Ulan kadından da betersin.
İnsaoğlu ne tuhaf / Hem muhalif hem muaf.

Barış ERKİN

MÜSADENİZ OLURSA

Kalbe kalem saplanmış sökemiyorum,
Ayrılık paramparça dikemiyorum,
Gözleri çok uzakta bakamıyorum,
Eski günlerime dönmek isterim,
Müsadeniz olursa ölmek isterim...


Masallar anlatıp uyuttu beni,
Sonbahar gibiydi kuruttu beni,
Önceden hep arardı, unuttu beni,
Eski günlerime dönmek isterim,
Müsadeniz olursa ölmek isterim...


Yalanları yetmedi bir de itiraz,
Hem önemsiz buluyor hem de ihtiras,
Çok kabalık olmazsa firenle biraz,
Eski günlerime dönmek isterim,
Müsadeniz olursa ölmek isterim...


Karaya ak dedirtti, doğruya yalan,
Sokaktaki kediydi kalbimde yılan,
Aşkı tarumar etti sevgiyi talan,
Eski günlerime dönmek isterim,
Müsadeniz olursa ölmek isterim...


Kendinden de soğuttu, beni de yaktı,
Yıkılmaz duvarımı eliyle yıktı,
Beni yalnızlık denilen kuytuya attı,
Eski günlerime dönmek isterim,
Müsadeniz olursa ölmek isterim...


Barış ERKİN

4 Ocak 2011 Salı

UMRUMDA DEĞİL !

Gözlerin yuvama ışıktı sanki,
Ellerin aşıma kaşıktı sanki,
Kolların uykuma beşikti sanki
Şimdi koşup gelsende, umrumda değil !


Dün gece gördüm seni rüyamda gene,
Kanacaktım nerdeyse hayal busene,
Seneye çıkamam, belki bu sene,
Naaşımı sevsende, umrumda değil !


Kadın dediğin ''kadın'' gibi olmalı,
Kendinde olupta, sende kalmalı,
Şimdi yokluğunun güzel yanları
Var mıdır kimbilir, umrumda değil !


Az daha ölürdüm söylemeseydim,
Kendimi şiirle eğlemeseydim,
Şarkılar, türküler derlemeseydim,
Zaten dinleme boşver, umrumda değil !


Barış ERKİN / 04 Ocak 2011

3 Ocak 2011 Pazartesi

SEVENLE SEVİLMİYOR

İdealleştirme ve aşağılama arasında
Sürekli güncellenen bir ilişkimiz var seninle
Ve bu epeyce tehlikeli bir sürünceme belki de
Burderline kişilikli beynine,
Tedavisi neredeyse imkansız aşklar bıraktım haberin ola
Hadi suisidal düşüncelerini at bir kenara
Beni aldıktan sonra iliklerine,
Narkoz etkisi yaratabilirim bileklerine
Ve alışkanlık ta yaparım hastalık ta...
Taburcu olmak bile istemezsin umarsız sevdalarımda
Annen, baban metin olsun
Sevenle sevilmiyor,
Sevenin arkasından gidilmiyor,
Boşversinler hayat gene de devam ediyor...

Barış ERKİN

ERKENDEN

Erken boşalmanın,
Erken bosanmaya sebebiyet verdiği bir ülkede yaşamak zor olsa gerek
Erken ergen oluşumdan bilirim,
Annem herşeyi anlattı erkenden...
İstanbula gelirken anadoludan,
Otobüs yolculuğundan dolayı erken doğum yapmış annem.
Cocukken de öyleydi erkenden kalkar okulumun yolunu tutardım.
Ve geceleride epeyce erken yatardım...
Sigaraya, içkiye erken başladım,
Erken büyüdüm senin anlayacağın.
Hayatıma, yaşları pekte erken olmayan,
saçma sapan kadınlar girdi erkenden.
Büyüdüm...
Mecburiyetlerim büyüdü,
Kavgalarım büyüdü,
Aldanışlarım ve aldatışlarım epeyce büyüdü
Şimdi farketmem pekte erken olmadan,
Birtek sana geç kaldığımı anlıyorum

Barış ERKİN

SUİ ZAN

Suisidal eğilimler yakaladım sensiz kalbimde.

Suistimal edilişimden olsa gerek büyük ihtimalle

Suikastçi bir aşktı seninkisi, 

Bendeki sağnak yağmurlarda sığınak oldu genelde

Sui zandı belki, panik atak belki de...


Barış ERKİN