2 Mart 2011 Çarşamba

SÜLALENİ SEVERİM

Gelmişini, geçmişini severim senin kadın,
Feriştah'ını severim.
Aşk üzerine tehlikeli fetvalar verip...
Ananı, avradını bile severim.
Hatta o gudubet babanı bile sevebilirim.
Sen varsan işin ucunda sülaleni severim kadın
Sülaleni severim...//Barış ERKİN

İTTİFAK

Her kalp taarruzunun ardından
Barış anlaşması yapmak çok tuhaf
Ya hep ittifakım ol, ya da hep itilaf.../B.ERKİN

70 MİLYON

70 milyonun önünde olmaya ne gerek var ki ?
Bir 70'liğin önünde de haykırırım inan ki...
Hem sarhoşlar ve aşıklar asla yalan söylemez
Zaten seven bir insan zaman mekan dinlemez.../B.ERKİN

İKİ HECE

Uykularımı bölüp bölüp paylaştırdım tüm geceye
Sabahlara kadar döndüm, durdum çirkef yatağımda
Yastığım bir yanda, çarşafım diğer yanda
Şarap'ta içmedim bu gece
Sarhoşluğumun asıl sebebi, söylediğin o iki hece
Sakladım gözyaşlarımı, utanıp kirpiklerimden
İzmaritlerle alay ettim, kül tablasına kötü davrandım
Dışarıda itler ulurken, meydan okur gibi geceye
Ben gene takıldım son söylediğin o iki heceye
Hüzünlerin ıslak latifelerine aldandı yamalı kalbim,
Lüzumsuz bir şarkı çalarken radyoda...
Sonunu getiremeyeceğim oyunlara başladım gene tek başına
Körebe oldum önce...
Yakalandım sandım, düşlerim düştükten sonra
Ulan bu nasıl bitmez, tükenmez, sabahsız bir gece
Bak gene aklıma takıldı, son söylediğin o iki hece.../B.ERKİN

MÜNASİP

Bana böyle bir beraberliği münasip gördüysen şayet,
Şöyle müsait bir yalnızlıkta inecek var...//B.ERKİN

ÇOK KALABALIKTIK

Dün gece sen yoktun ama, ben yalnız değildim
Terbiyesiz uykuların cenabet kabusları,
Saçlarımda gizliden çıkan aykırı, beyaz kıllar,
Olmayan sevgiliyle sevişken haller,
Saçma sapan, b*ktan piyasa şarkıları,
Ve bir de aynalar... Evet aynalar.
Bizi daha kalabalık gösteren, lanet aynalar vardı.
Üzerimdeki kalın yorganı sensizlikle paylaştım
Sonra kalktım...
Aşağı yukarı bir düzine mum yaktım...
Küçük bir viski şişesiyle yalnızlığımı ıslattım
Çok kalabalıktık dün gece senin anlayacağın...//B.ERKİN

HİÇ BÜYÜMÜYORUM

Büyümek için bir şeyleri küçültmek şartmış,
Ayakkabıları, şehirleri, odayı küçülteceksin.
Hatta insanları bile küçük düşüreceksin bazen...
Beş yıldır aynı ayakkabı giyip,
Yirmi beş yıldır aynı şehirde yaşıyorum.
Ve uzun zamandır köpek kulübesinden farksız
Bir odada uyanıyorum...
Ne hayvanları eziyorum, ne de insanları kırıyorum
Sanırım ben hiç büyümüyorum...//B.ERKİN

HİCRAN

Sola dönsem vicdan, sağa dönsem hicran,
Bana dönsen cennetten bir parça olur dünyam,
Gözlerime laf geçmez, eksik kalmaz müjgan,
O da ağlar halime, Sevda benim neyime ?

Barış ERKİN

28 Şubat 2011 Pazartesi

MANŞET

Benim kalbim sağanak yağmurlarda sığınak,
O'nunki, uykusuz gecelerde taş yatak oldu hep
Trajı yüksek bir gazetenin,
Trajikomik bir haberi manşet yapması gibi yani.../BARIŞ ERKİN

HOŞÇA KAL TADINDA

Çekip gidesim var ansızın
Güneye uçan kaypak kuşlar gibi
Rüzgarın savurduğu cılız yapraklar gibi
Çekip gidesim var
Serseri telaşını vurup, bir gün ışığıyla, gecenin
Çekip gidesim var ansızın
Ve umursamaksızın...
Mülteci yağmurlarına veda edip göz bebeklerimin
Güneş gibi doğacak gülücüklere,
Merhaba deyip,
Çekip gidesim var ansızın
Ve göz kırpmaksızın...
Yıldızları kıskandırırcasına,
Gökkuşağına nispet yapıp,
Rengareng hayallerimi giydirip rüyalarıma,
Çekip gidesim var adeta bir elveda tadında...
Duvarlarım var bilirsin !
Duvarlarımı da alıp yanıma,
Ve dualarımı bırakıp sana
Çekip gidesim var bir hoşça kal tadında...
Şimdi hiç ummadığın bir anda,
Söylemekten çok zevk aldığım bir şarkı var sana
''Kendine iyi bak beni düşünme su akar yatağını bulur''

Barış ERKİN

KORKTUĞUMDAN

Yalnızlığa sövüp saydığım bir gece,
Kapına dayanırsam şayet...Korkma !
Usulca bak pencerenden,
Suratım asıksa eğer kapını açma !
Yozlaştırdım belleğimde düne ait ne varsa
Kirli entrikalarımı ve küflü anılarımı yolda bıraktım.
Sensiz geçen günlerimi sokağın başındaki konteynere attım.
Ve yaktım bütün bedbah bedduaları

Sensizliğe sövüp saydığım bir gece,
Kapına dayanırsam şayet...Özlemişimdir.
Gene ya kitap okurken ya da şarap içerken,
Gözlerimin önüne gelmiştir gözlerin.
Ya da aklıma gelmiştir aniden o son sözlerin...
Birden bire irkilip zıplamışımdır lanet koltuğumdan
Sıkıldığımdan geldim sanma,
Gelmemin nedeni sensizlikten korktuğumdan...

BARIŞ ERKİN / Sevgisiz Günlük

OYUN

Haydi seninle bir oyun oynayalım
Sen benim en sevdiğim arkadaşım ol
Ben de senin baban, kocan, kardeşin,
Ya da şöyle söylemeliyim...
Sen benim herşeyim ol
Ben de senin herşeyin...//Barış ERKİN

KAYPAK

Söyleyemediğim çok şey var aslında
Ya da dönmeyen dilimin ucunda.
Söylersem kaypak dersin
Söylemesem korkak !
Sen en iyisimi gözlerime bak
Anlarsan zekisindir
Anlamazsan ahmak !...//B.ERKİN

BİR KADIN DÜŞÜN

Şimdi bir kadın düşün...
saçları öyle dalgalı olsun ki
Sarılınca sana,
Firavunun korkusu gelsin aklına...
Şimdi öyle bir kadın düşün ki
Gözleri güneşi andırsın adeta,
Bakınca gözlerine, zarar versin korneana
Ve bir kadın ara yanında,
Tutsun ellerinden en karanlık zamanlarda
O kadını düşün, bir de diğerlerini
Öyle bir kadın düşün ki şimdi
Milyonlarca kadına bedel olsun
Her ne sıfatla olursa olsun...
Ama...Bir olsun, senin olsun...//B.ERKİN

22 Şubat 2011 Salı

MAKTUL

Gelme mahkumun olurum
Gitme maktulün olurum.../Barış ERKİN

GİDER GİBİ GELİYORSUN

Uykularımı astım, senli düşler fortmantosuna
Kaygılarımı sakladım, yumuşacık avuçlarında
Haykırışlarım bile, susuşlarının gölgesinde kalıyor
Gider gibi geliyorsun, döver gibi seviyor...//Barış ERKİN

BİR TÜRKÜ DE SEN SÖYLE

Rüyalarımı hayıra yormuyor sabahlar,
Uykularıma döşek olmuyor kaldırım taşım
Ah bu kırılası akılsız başım
Bir memur giriyor gece yarısı düşlerime,
Belinde paslı bir kelepçe
Ne tarafa baksam uykulu gözlerimle,
Ne yöne dönsem, sol yanım gene
Bu gece Nazım'ı özledim ben anne !

Gitmek istiyor ayaklarım,
Yorgunluğum izin vermiyor.
Asılsız suçlamalar yapıyorum kadere,
Sensin beni iten, böyle bir kedere...
Sonra sürgünler sunuyorum beynimdeki kuşlara,
Çok uzak sayılmayacak, hiç te yakın olmayan memleketlere
Uyku bastırıyor, dilim kupkuru.. çok sustum gene
Bu gece Ahmed'i özledim ben anne !

Sırtımdan vurmuş, çirkin bir piç kurusu
Omzumda faili meçhul yüzlerce ispiyon
Ahlak masasının bile bakmayacağı,
Bir terbiyesizlik söz konusu...
Ne zaman bir idama sıkışsa başım,
Koparıp atıyorum sivilce gibi elimle
Islıklar ısmarlıyorum bedbah hayatınıza dilimle.
Yumruğumu sıktım, hadi bir türkü de sen söyle...
Bu gece Deniz'i özledim ben anne !

Barış ERKİN

RUTUBET

Sakallarım ıslaktı, rutubet kokuyordu,
Bu yüzden yüzümü intiharlara boyadım.
Gözlerim her yağmurda su sızdırıyordu,
Bu yüzden ellerimle gözlerimi kapadım...//B.ERKİN

KURU AYAZ

Ucuz şaraplar içerim hep, yolcuyum, ceplerimde kuru ayaz
Seneye çıkamam kuşkusuz, kimbilir belki de bu yaz...//B.ERKİN

TEHLİKELİYDİN

Yazdığım şiirlere sakladım seni
O kadar tehlikeliydin yani...//B.ERKİN

EKSİK KALDI

Eskimiş mizah mecmualarından fişekler yaparken biz;
Siz uyuyordunuz...
Lunapark kahkahaları tadında bedava gülücükler dağıttık etrafımıza
Sigara dumanından asansörler, binalar, develer yaptık
Kah güldük dışımıza, kah göz yağmurlarını içimize akıttık
İçi geçmiş hüzünlerimiz vardı avuçlarımızda, geçen yazlardan kalan
Ve emri vaki mutluluklar sundu hayat bize
Güldük geçtik, ağladık sustuk, haydan huydan konuştuk...
Kadınlardan bahsettik biraz... bir de kadın gibi olanlardan.
Kötü adam rolüne de girdik, iyi adamlar da olduk zaman zaman
Çocuktuk, büyüdük, büyük adam olduk...
Kalplerimizi fahri dart tahtaları yaptık, tam onikiden vurduk hayallerimizi
Sabah kahvaltısında sahanda yumurta yerine küfürler yerken ahaliden biz;
Siz uyuyordunuz...
Siz uyudunuz ve biz uykusuz gecelerde büyüdük...
Belki de bu yüzden bir yanımız hep eksik kaldı....///BARIŞ ERKİN

Batuhan DEDDE & Gökhan İNESİ 'ne İthafen

UÇUK SARI BİR MENEKŞE

Yalnızca bayram arifelerinde ziyaret edilen
Bir anadolu kabristanında yatıyorum
Tam da Ali oğlu Ahmet ve şehit Er Mustafanın yanında
Üzerimde, geçen sene kendiliğinden bitmiş dikenli bir gebere
Ve de ne mor ne pembe... uçuk sarı bir menekşe...//B.ERKİN

KASTEDİYORUM

Yanlış anladın !
Sen ahmaksın demiyorum,
Sadece katettiğim bu uzun yolda,
Katlettiğin cümlelerimi kastediyorum...//B.ERKİN

DEMLENİYORUM

Anadoluda küçük ve unutulmuş bir köy kahvesindeki,
Çaydanlık gibi demleniyorum bu gece kendi kendime...
Ne şerefine kadehimi kaldıracağım biri var karşımda
Ne de masamda kurumuş peynirden başka bir meze...
Yavaş yavaş yudumluyorum buzsuz, sıcak rakımı
Ve bilmiyorum...kaç acaba yükseklerde olan bu aklımın rakımı
Ucuz sigara paketleri ve izmaritlerden oluşmuş bir çöp yığının içindeyim
Evet burası benim evim...
Bir de kibrit kutularından yaptığım çerçevedeki resmin var masamda...
Tiryakilik değil benimkisi, severek zarar veriyorum akciğerlerime
Asıl bir de pezevengi var sigaramın yanında, karaciğerime kasıt köpek öldüren
Bana bir şey olmaz deyip deyip çekiyorum pehh!
Usturuplu bir şekilde,
Duyabileceğim kadar kısık sesle çalıyor TRT radyosu
Dedemin zamanından kalma şarkılar dinleyip,
Şekiller veriyorum beynimdeki ülkeme
Kahretsin sigaram bitti gene...!

Ne diyordum...
He diyordum ki;
Anadoluda küçük ve unutulmuş bir köy kahvesindeki,
Çaydanlık gibi demleniyorum bu gece kendi kendime...
Karnımı da doyurdum, bir parça bayat ekmek ve birazcık tahinle
Birazdan ya uyurum, ya sızarım gene...
Sabah güneşi kaldıracak beni annem yerine...

Barış ERKİN

KALP TARRUZLARI

Sen... seninle dolu bu koca yüreğimi,
Kırıp, parçalamaya devam edersen şayet;
Geriye kalan ufak parçalarla,
Sadece yaşamaya çalışabilirim...
Tamam... Belki kalp taarruzlarına da alışabilirim
Ama senin olan bir oyuncağı kırma !
Her gece yatmadan, son bir kez oynarsın sonra...//B.ERKİN

GÖKYÜZÜNÜ ÜZDÜNÜZ

Ağlamaya yüz tutmuş bugün bulutlar,
Gökyüzünü üzdünüz gene çocuklar !...//Barış ERKİN

ÇOCUKSUN DAHA

Çocuksun daha !
Ne bilirsin kavgayı,
Ne de güçlükle kurulan sofrayı
Çocuksun daha
Daha çok küçüksün
Dur hele bir yalnızlığın büyüsün
Aldatsınlar seni dur,
Aldanınca büyürsün...//Barış ERKİN

12 Şubat 2011 Cumartesi

GÜNAH

Sen yokken epeyce günah işledim
Çiçeklere küfrettim,
Ay ışığını katlettim,
Hayvanlara zulmettim
Asi şiirler yazdım...
Yaktım sonra hepsini yerine gitmeyince
Tanrıyla konuştuğumu söyledim
Dindarsın, aferin dediler.
Tanrı benimle konuşuyor dedim
Şizofrensin, git tedavi ol dediler
Ben de kendi kendime konuştum işte...
Konuştum,
Konuştum,
İşime gelmedi sustum...//B.ERKİN

BİR VARSIN, BİR YOK

Hikayeleri çok severim ben,
Sürükler her daim beni peşinden.

Götürür uzaklara, ve içine alır,
Bitince, geriye tebessüm kalır.

Çok yoğun olabilir evet...kısa masallar,
Eliyle besler de, dizinde sallar.

Uyutur bazen hiç anlamazsın,
Anlarsan zaten kaldıramazsın.

Benim bu masallara karnım epey tok
Zaten hikaye bu... bir varsın. bir yok...// B.ERKİN

BAHANE

Var mısın her yaptığımıza bir bahane bulalım ?
Haydi deliler gibi sevip, Eros'u suçlayalım,
Haydi çılgınlar gibi sevişip, suçu aşka atalım...//B.ERKİN

Aklımın kapılarını çarptığım zamanlarda
Hamam böceklerini düşünüyorum bazen
Sonra... sebepsiz kırılan kalplerin sebebini
İntiharların nedenlerini düşünüyorum kimi zaman
Fahişeleri düşünüyorum olur olmaz
Sokak köpeklerini bile...
Seni...
Seni bile düşünüyorum bazen
Seni düşünüyorum...
Hamam böceklerini eziyorum umarsızca
Kalpleri kırıyorum, intihar süsü veriyorum
Fahişelerle aşk yaşıyorum çılgınca
Sokak köpeklerini daha çok seviyorum
Seni ne zaman düşünsem
Ben kendime küfrediyorum....//B.ERKİN

DELİ

Deliye bakın ne halde diye
Gülüyorsun belki uzaktan bana
Ama unutma ki artık bu deli
Aşk'a dair şarkılar yazmıyor sana...//B.ERKİN

NE VERDİN Kİ SEN BU AŞKA ?

Şu anda uçsuz, bucaksız,
Sonu belirsiz, şüpheli,
Kapkaranlık bir caddede yürüyorum
Ve biliyorum da...
Yalnızım aslında tutarken ellerini
Sesim yetmiyor söylemeye,
Dilim varmıyor,
Aklım ermiyor,
Bu denli severken seni,
Nasıl olurda üzersin beni...

Şakalar yapıyorum üstünü kapatmak için sızlayışlarımın,
Latife ediyorum duvarlarımla konuşurken,
Öylece eğlenip gidiyoruz işte sen yokken...
Ne haberin var bitmez kederimden,
Ne de anlıyorsun kavgamın asıl sebebini.
Ve epeyce de üzüyor bu gamsızlığın beni...

Sorsam bilmezsin,
Vurdum duymazsın evet.
Aşk'a ''haylazsın'' demekten başka;
Ne verdinki sen bu aşka ?

Barış ERKİN

ARTIK UÇABİLİYORUM

Seninle görüşmediğimiz zamanlarda,
Epeyce şey öğrendim...
Mesela Ankara ülkemin başkentiymiş,
Ben İstanbulda yaşıyormuşum da sene 2011' miş,
Artık Türkler göktanrıya değilde
Tek tanrıya inanıyorlarmış.../adına para denilen
Daha neler öğrendim bir bilsen
Gör bak işte, neler yüklemişim sana
Ne kadar zaman ayırmışım
Başka bir şey görmemiş kör olasıca gözlerim
Ama nerdesin?
Rüyaymış kahretsin
Ama olsun...
Tutuklu rüyalar görmekte güzel
Uyanınca özgürsem eğer

Flemenco sever misin ?
Ben çok severim...
Hele şöyle akşamları, keyiflerimi çatınca birbirine
Gel gör beni, değme keyfime...
İspanyol meyhanesi gibi olur gönlüm,
Karaköy kerhanesi gibi.
Girenin çıkanın haddi hesabı bilinmez
Herkese mavi boncuklar dağıtırımda kimse görmez,

Şu anda o kadar sarhoşum ki
Migren ağrısını bile unuttum,
Seni bile unuttum...
Alkolden olsa gerek, çıkıp çıkıp düşüyorum
Havada olsa gerek, ben yalnızken üşüyorum
Kanatlarım yok ama,
Bulutlarda yaşıyorum
Selam söyle martılara
Artık uçabiliyorum...

Barış ERKİN / 12.02.11 CUMARTESİ - 03:41

7 Şubat 2011 Pazartesi

BEN DÜNDE KALDIM

Aşk kadere mahkumdu, ben gözlerine,
Kanacaktım az kalsın son sözlerine,
Sevmiyorum deyip te, ağlayıp bir de,
Gittin ya dün akşam, ben dünde kaldım...

Yalanın biri bin, bini bir para etmez,
Kovsamda, yokluğun yanımdan gitmez,
Ne söylesem ben sana, lugatım yetmez,
Sustun ya dün akşam, ben dünde kaldım...

Bugün günlerden hazan, yarınlar gaip
Gıyaben sevmiştik, sonumuz kayıp
Köpeğe bile söylenmez bu laflar ayıp
Sövdün ya dün akşam, ben dünde kaldım...

Hem kadere at suçu, hem de gülüp geç
Dönüp arkana bakma, dönsen de çok geç
Bugün anlamazsında, anlarsın er geç
Bittin ya dün akşam, ben dünde kaldım...

Barış ERKİN / SEVGİSİZ GÜNLÜK

5 Şubat 2011 Cumartesi

HEM RAKIYI ÖZLEDİM, HEM NEFESİNİ

*
Bu akşam 70'liği kapar gelirim,
Şalgamsız olur mu hiç bulur alırım,
Ben kendi kendime söyler dururum,
Hem rakıyı özledim, hem nefesini...


Mezeleri hazırla, perdeyi de çek,
Aman ışığı yakma, biri görecek,
Çiçeğim yok ama sana verecek,
Hem rakıyı özledim, hem nefesini...


İlk kadehde muhabbet geyiğe sarar,
İkincide kuşkusuz dilimi yorar,
Beşinciye varmasın bünyeme zarar,
Hem rakıyı özledim, hem nefesini...


Çokta geç olmadan yatmalı mı ne ?
Ya da iki kadeh daha atmalı mı ne ?
Sarhoşsak, aşıksak bundan kime ne ?
Hem rakıyı özledim, hem nefesini...


Sabahı düşünme, hem yarın pazar,
Biraz geç kalkarız, gündüz ne yazar,
Havalar soğudu, astımım azar,
Hem rakıyı özledim, hem nefesini...


Barış ERKİN / 05.02.2011 Cumartesi

4 Şubat 2011 Cuma

insan gibi

Erkek ya da kadın gibi davranmak değil marifet
Sen birazcık insan gibi olmaya gayret et !....//B.ERKİN

RAHATSIZ ADAM 2

Ben her sabah erkenden kalkıp, işime gidiyorum
Ve her gece bana söylediklerin epeyce gücüme gidiyor
İşimdeyim, gücümdeyim senin anlayacağın
Endişelenecek bir şey yok yani
Peki ya senin hayatın nasıl gidiyor ?

Özlüyor musun beni, en az kurabiyeler kadar ?
Keyif veriyor muyum yanındayken ?
İnce belli bir bardaktan içilesi beş çayı gibi...
Peki şimdi üşür müsün yanında ben yokken ?
He ?
Hiç emin değilim...
İşte bu sebepten ötürü yazıyorum bu mısraları
Belki okumazsın bile... ama yazıyorum.

Şimdi ben düdüğü çoktan patlamış,
Bir düdüklü tencerenin içindeki güvelenmiş nohutlar kadar,
Veya camları çoktan tuzla buz olmuş,
Kırık bir pencerenin önündeki bir güvercin gibi muallaktayım...

Artık yukarıdaki gibi uzun cümleler kurmamaya karar verdim
Günaydın'ına ''sana da''
Merhaba'na ''merhaba''
Seviyorum'una ''bende'' gibi basit kelimeler sunacağım sana
Bundan sonra eşeğini niğdeye mi sürersin,
Eşekten inip ata mı binersin,
Yoksa hepsini bırakıp, sen mi gidersin bilemiyorum
Ama ben haylice yoruldum çok iyi biliyorum

Şöyle bir 180°C' lik açıyla dönüp bakınca hayatıma,
Fazlaca keder, sıkıntı, aldanmışlık, sefalet görüyorum
Endişelerim var benim
Bir de endişe eksikliklerim
Neyse unut gitsin...
Boşveeer sen bunları okuyup hiç kafanı yorma bence
Ben gene laf olsun diye söyleniyorum kendi kendime.

Dedim ya;
Ben her sabah erkenden işime gidiyorum
Ve her gece son cümlelerin gücüme
Yani işimdeyim, gücümdeyim gene...

04.02.2011 / Barış ERKİN / Rahatsız Adam 2

RAHATSIZ ADAM 1

Seni anlamak zor anlıyorum
Bu yüzden anlamamış gibi yapıyorum
Kıskanılmak ister bazen kadınlar
Kıskanırsın öküz olursun,
Kıskanmazsın domuz olursun...
Sorun değil olsun
Ne olsun istersin yarın ?
Ne yapmak istersin bugün ?
Çiçek sever misin ?
Güzel sözler...?
Hiç sanmıyorum...

Şiir yazsam okur musun ?
Gitar çalsam sana !
Ya da rahat mı bırakmalıyım ne ?
Kavga mı etmek istiyorsun gene ?
O adam ben değilim... Üzerime gelme !

Benim biraz sevilmeye ihtiyacım var
Yerilmeye değil !
Hep güçlü olduğumu düşünüp,
Şefkat göstermedi kimse bana
Ben güçsüz değilim EVET,
Süpermen'de değilim ama.

Şimdi sen beni deli etmeye çalışırken
Ben bütün keyiflerimi çattım birbirine
Gogol bordello dinliyorum şarabım elimde
Güneş gözlüklerim gözümde gece gece
Denizci şapkamı taktım gene
Parmaklarımı şıklatıyorum duyuyor musun ?
'' Şık şık..... şık ''

Ya jazz... Jazz sever misin ?
Dudaklarımı büzüp saksafon sesi çıkarsam sana
Yada taraktan mızıka
Ahahaha hiç sanmıyorum !
Biriktirdiğim sigara kutularından bir ev inşa ettim
Yaşamak ister misin benimle ?
İzmarit kadar çocuklarımız olur
Kültablasından bahçemiz
Çiçekler yok ! siz zaten sevmezsiniz...

Sol kolum çok ağrıyor biliyor musun ?
Doktor ''dikkat et kalp krizi riski var'' dedi...
Dur bir sigara daha yakayım
Annee şarap getir, kırmızı olsun
Aşağı yukarı bir yirmi senelik olsun...
Hem kalp krizi riskini azaltıyormuş.

Uykuya dalmak mı sence güzel olan,
Uyuyakalmak mı ?
Sanırım yalana kanmak gibi bir şey, Uyuyakalmak...
Evet uyumak istiyorum, ne şekilde olursa olsun uyumak...
İyi geceler en sevdiğim yatak
İyi geceler.... Ben yerde yatıyorum bak


03.02.2011 / Barış ERKİN / Rahatsız Adam

31 Ocak 2011 Pazartesi

BEN AŞKI ÇOK CİDDİYE ALIRIM

Ben aşkı çok ciddiye alırım,
Döver gibi severim kaldıramazsın
Sever gibi döverim anlayamazsın !

Ben aşkı çok ciddiye alırım
Gider gibi öperim bırakamazsın
Öper gibi giderim hiç tutamazsın !.../B.ERKİN

HOŞ GELDİN

Başaklar baş verince gelseydin
Harman sonrası,
Hasat zamanı...
Ne sevmeye zamanımız oldu kadın
Ne sevilmeye...
En yorgun zamanıma rast geldin,
Olsun gene de hoş geldin.

Biraz daha erken gelseydin keşke
Gün ağarmadan,
Şafak sökmeden,
Ayışığı pencereme vurmadan...
En uykulu zamanıma rast geldin,
Olsun gene de hoş geldin.

Keşke senden öncekilerden önce gelseydin
Hem daha bir dinç bulurdun beni
Belki daha bir sağlam dururdum ben de
En buhranlı,
Aldatılmış,
En sağanak yağışlarıma rast geldin,
Olsun gene de hoş geldin.

Sen şimdi beni iyi halimle yargıla
Geçmişi boşver kadın
Çirkin yanlarımı görmeyiver
Gözlerim hala ışıl ışıl bak
Ellerim ellerin varken sıcak
En yaşlı zamanıma rast geldin,
Olsun gene de hoş geldin.

İnsanlar çok acımasızdı
Hem en sevdikleri oyuncakları oldum,
Hem de sıkılınca kırıp attılar
Ama bak sana ayırdığım güzel bir kalp var
O senin artık, sen kırma olur mu ?
En parçalı bulutlu yanıma rast geldin,
Olsun gene de hoş geldin.

Hoş geldin.../B.ERKİN

OLUR

Olur...
Tartışmalar da olur ilişkilerde
Çekip gitmeler de olur bazen
Hatta sebepsiz küsmeler olur
Sevişirken komik anlar olur mesela
Ya da yemek yerken kahkahalar hakeza
Geç kalmalar olur buluşmalara bazen
Erken boşalmalar da olur,
En elektrikli zamanlarda...
Olur olur, her şey olur.

Kıskançlıklar olur mesela
Aynalardan bile kıskanırsın kimi zaman
Bazen izlersin o konuşurken, konuşmadan...
Ya da çok konuşup sıkarsın zaman zaman
Olur her şey olur ilişkilerde

Her şey olur da AŞK'ta
Yatağa küs girmek olmaz.../B.ERKİN

180

Simsiyah bir hayal kırıklığıydı gözlerini kapaman
Tam sevecektim seni yürekten,
Sevişecektim, tanrıça görünümlü bedeninle...
Öpecektim usulca, sonra hızlanacaktım aniden.
Hep bir adım öndeydin benden
Benim hızım 180 di, senin dönüşün 180...//B.ERKİN

FİDAN

Az önce terk edilmişim gibi bir yalnızlık çöktü omuzlarıma
Ve şuan terk etmiş gibi bir suçluluk duygusu var dimağımda
Kaldırım taşları var birtek, bir de viski mataram yanımda
Kolormatik gözlüğümle seyrediyorum sanki dünyayı
Her şey kahverengi, her şey sahterengi
İnsanlara bakıyorum yorgun gözlerimle
Neden böyle diyorum önce
Sonra...
Diyorum ki sorma.
Her birinde ayrı telaş,
Gözlerinde gizli bir yaş...
Ne garip değil mi ?
İnsanların kendine açtığı savaş

Fahişeleri bile düşünüyorum bazen
Sokak köpeklerini,
Seni bile düşünüyorum...
Seni düşünüyorum;
Köpeklere acıyorum
Fahişelere sarılıyorum

Sigaram tükendi gene
İzmaritmi toplasam ne ?
Her izmarite hikayeler yükler çekerim içime
Böylesi daha kolay sanki
Kendi hikayemden sıkıldım inan ki
Viski de bitmek üzere...
Ben de !

Şimdi atlasam bir otomobilin önüne
Arabaya yazık,
Şoföre yazık,
Ambulansa,
O saatte görev yapan memura yazık
Bu yüzden gizli gizli intihar ediyorum
En azından üç beş gün bulamazlar naaşımı
Şimdi bir fidan diksem mesela
Acaba ölümümden kaç yıl sonra büyür, yemiş verir bilemiyorum
Bu yüzden banane be ! fidan da dikmiyorum...

Barış ERKİN

26 Ocak 2011 Çarşamba

SUS NE OLUR

Sus... ne olur beni dinle biraz !
Anlatacak çok şeyim var bu gece sana
Önce neresinden başlasam bilemiyorum konuya...
Salyangozlar çok canımı sıkıyor mesela
Deniz atlarına tahammül bile edemiyorum artık,
Gökkuşağı hayli yaramaz,
Sus... ne olur beni dinle biraz !

Korkma paranoyak değilim !
Benimkisi suisidal eğilim.
Dün gece kaldırımlarla konuştum,
Gökyüzü mutluluktan ağlarken,
Gece karanlıktı, hava epeyce ayaz.
Sus... ne olur beni dinle biraz !

Sana atlas pasajından,
İçi geçmiş mutluluklar satın aldım.
Sonra balık pazarına uğradım
Canlı alabalıkların akvaryumuna daldım
İhtiyar komünist pigapını siliyordu
Kedisi vardı, bir de takma dişleri
Soğuk iliklerime kadar işledi
Ellerimde eskimiş sıcak bir yaz
Sus... ne olur beni dinle biraz !

Barış ERKİN

BU GÜN

Bugün intihara meyilli beyaz bir martı gibiyim
Ne uçmak geliyor içimden ...
Ne de konasım var bir geminin güvertesine
Attıkları her simit parçasından aynı tadı almak gibi işte
Bugün kendi göğsüne çakan bir şimşek gibiyim.
Ve de aynadaki yansımasına saldıran bir köpek kadar sinirliyim.
Bugün deniz kırmızı,
Gök kırmızı güneş al,
Yıldızlar da kırmızı,
Ben kırmızı dilim lal !......//B.ERKİN

SEN YETMEZLİĞİ

Kendi teşhisimi koydum bu gece
Biraz paranoya var ceplerimde
Biraz endişe eksikliği belki de
Bağlantılı olarak nefes darlığı
Ya da yokken düşünmek gibi varlığı
Nasıl iyileştirsem ben sensizliği
Hastalığımın adı ''sen yetmezliği''....//Barış ERKİN

NE HALDEYİM

Bu gece söyleyecek epey lafım var
Bazen odam geniş koca dünya dar
Saçlarıma baktım beyazca bir kar
Söylesene adamım, ben ne haldeyim ?.....//Barış ERKİN

Aynalara baktım yüzümde dolu efkar
Sol'um sıkışmış oysa gökyüzü havadar
Biliyorum kalemime ortak bir kağıt var
Bilmem ki adamım, ben ne haldeyim ?....''ilkyMdn''

Yıldızlara anlattım tesir etmedi
Bulutlarla konuştum sesim gitmedi
Bu akşam rakıma meze yetmedi
Bir bilsen adamım, ben ne haldeyim ?.....//Barış ERKİN

Akrebi yelkovana küskün bir saat
Hayat üzerine veriliyor onca vaat
Acının yanında katık ettiğim hayat
Çok tuhaf adamım, bak ne haldeyim !....''ilkyMdn''

Bu gece kahrımdan çıldırmaz mıyım
Sokağı ayağa kaldırmaz mıyım
Ben kendi kendime saldırmaz mıyım
Delirdim adamım, bak ne haldeyim !.....//Barış ERKİN

Gördüğümün hepsi koca bir düş
İstediğim çok değil içten bir gülüş
Sükut altın imiş söz ise gümüş
Sarhoşum adamım, ben ne haldeyim ?....''ilkyMdn''

Yaramı deşme de azıcık avut
Yüzümü çeşmede yıkada kurut
Kağıtlar ateşten kalemim barut
Yoruldum adamım, bak ne haldeyim ?.....//Barış ERKİN

Doldur gözlerini ve bir el ateş et
Her sabah hüzünlü geceye davet
Sevmek için etsem de tutmuyor niyet
Daraldım adamım, ben ne haldeyim ?....''ilkyMdn''

İlkayım ben sana bilmem ne derim
Nasıl ateş eder ki seven ellerim
Yeniden tutuştu sönen küllerim
Mecnunum adamım, bak ne haldeyim !.....//Barış ERKİN

Ah be Barışım içimizde hayat savaşı
Olmuyor ne yapsakta dokunmuyor bakışı
Hangi satıra bulasakta haklı alsak alkışı
Kızgınım adamım, bak ne haldeyim !....''ilkyMdn''

Şahsıma münhasır bir kabir tutsam
Tutsam da kefeni elimle yırtsam
Fayda etmez bu gece cümlemi yutsam
Dilim kelam eylemez, bak ne haldeyim !.....//Barış ERKİN

İki adım atsam düşecek önüme gece
Dilimde dolandırdığım dürüst bir hece
Neyi nereye koysak kelama denktir sence
Diyarı yitik adamım, ben ne haldeyim ?....''ilkyMdn''

Musalla yatağım döşeğim mezar
Bu denli kuyuyu sence kim kazar ?
Dilim lal olsa da ellerim yazar
Suskunum adamım, bak ne haldeyim !.....//Barış ERKİN

Biraz gayret düzelir herşey sabret
Yıkılırım da yine kalkarım elbet
Ben dünü bırakırım bir de sen terket
Kavgalarım karmaşık, bak ne haldeyim !....''ilkyMdn''

Susmama bakma sen anlatsam bitmez
Kelamım yetse de kalemim yetmez
Aynadaki deliyi kovsam da gitmez
Bir hoşum adamım, bak ne haldeyim !.....//Barış ERKİN

MÜCRİMİM

İşine mi geliyor gözümün yaşı?
Nereden bileceksin gördüğüm düşü,
Ellerinde mahkum gönlümün kuşu,
Mücrimim, suçluyum, sevmişim seni !


Hata bende evet... çok şey bekledim,
Sensiz düşlerime, seni ekledim,
Yorulmuş omzuma kahır yükledim,
Mücrimim, suçluyum, sevmişim seni !


Eskiden daha bir coşkun olurdum,
Kendime münhasır taşkın olurdum,
Dim diktim daha dün, bugün yoruldum,
Mücrimim, suçluyum, sevmişim seni !


Barış ERKİN

21 Ocak 2011 Cuma

GERİDÖNÜŞÜM

Attığım her çöpün bir geri dönüşümü oldu da
Sen gittin ya geri dönüşün olmaz inşallah... / B.ERKİN

HAZAN

Gözlerin memleketim kadar özletiyor kendini
Ellerin vatan gibi sahip çıkılası
Ve bırakılamayacak kadar sıcak
Dudaklarını ana yurdum belledim
Kulaklarında okunur ezan
Gelişin gülüşüm oldu, susuşun hazan !
Bazen azılı bir aşık gibi kitleniyorum göğüs kodesine
Ve çekerken ellerini elimden daha bir bağlanıyorum ellerine

Hadi unutalım bütün olanları
En sevdiğin şarabı açtım bak
Ve gitarım sevişmeye hazır ellerimle
Ben de dokunmaya hazırım telerine
Mumlar gene aynı yerinde
Sen seversin diye makarna yaptım
Hem sevgimi de kattım... sana da bıraktım.
Tüm özleyenlere gelsin sırada ki ezan
Dedim ya;
Gelişin gülüşüm oldu, susuşun hazan !

Barış ERKİN

ODUN

Ben ağaçları çok severim.
Taa ki odun olduklarını görene kadar
Ağaçlara şiir yazmayı da severim
Oduna ferman yazsam neye yarar..../B.E.

DOMUZ

Şimdi kapana kıstırılmış pembe domuzlar kadar endişeliyim
Susmalarıma bakma sen
Konuşamadığımdan değil susuşlarım
O kadar çok şey var ki söylenecek aslında
Ama korkuyorum gene olmazsın farkında..../B.Erkin

SUSUYORUM

Ellerim çok yalnız ve yorgun hissediyor kendini
Gözlerim nereye bakacağını şaşırdı, her yerde sen.
Dudaklarım ağıza alınmayacak şarkılar söylüyor gene
Ayaklarım bu koca görünümlü, küçük bedeni bile kaldıramaz haldeler
Susuyorum... kimse bilmez, anlamaz. Susuyorum...
Susuyorum... çünkü sana susuyorum !.../B.ERKİN

ASTIM

Ben en dar nefesimi tenine astım
Hastalığım önemsiz, kronik astım.../Barış ERKİN

KÖR KÜTÜK

Bu gece sarhoş olmaya o kadar meyilliyim ki;
Kadehimdeki şarap yerine iki bardak soğuk su içsem
Kör kütük severim gene seni.../B.ERKİN

ÜRYAN

Hayat bazen akıcı olabiliyor.
Bazen de pastoral şiirler kadar etnik basamaklardan oluşan bir merdiven gibi
Veyahut didaktik şiirler gibi öğretici
Merhabalarla başlayan ''hadi görüşürüz'' ile biten kısa sohbetler gibi bazen
Bazen kalabalıktan sıkılan o adam olursun,
Bazen kalabalık içinde üryan hissedersin kendini,
Bazen de yalnızsındır, düşleri kalabalık bir adam
Ve Üryansındır zaten, hem doğuştan, anadan.../B.E

CUMARTESİ

Bütün güzel şeylerin bir ertesi vardır.
Tıpkı pazarlar gibi.
Tıpkı... Pazar günkü sen gibi.
Ve ben en çok ertesi olan cumaları sevdim

Tıpkı Rüyalarımda gördüğüm seni,
Uyanınca da karşımda gördüğüm gibi....../B.E.

ÜŞÜYORUM

Kanatlarımız vardı sevdalara çırpılan
Kış günleri gül topladığımız oldu çellerden
Gök kuşağının altından geçtiğimiz günler geliyor aklıma
Suya yansıyan tuhaf yüzlerimize bakıp gülerdik mesela
Ya da ne zaman beyaz bir martı görsek hayaller kurardık o dakika
Uçardık el ele bulutlarda,
güneşe değmeyelim diye kaçardık sonra
Şimdilerde epeyce halsizim
Sahibi tarafından yenilmiş tırnaklarım
Ve giden sen tarafından kırılmış kanatlarım var

Gel gör ki düşüyorum
Sensizim ben üşüyorum.../B.ERKİN

UÇURTMA

Çocukluğum kırılmaya yüz tutmuş bir kuru daldı
Uzun kuyruklu uçurtmam tellere takılıp kaldı.../B.ERKİN

AYRILIK



Kıyıya vururken yalnızlığım, 
Bakmadı gene gamsızlığın
Ve sopalar atılası bir yaramaz çocuk ayrılık...
Kulağı çekilesi,
Gözleri kör olası ayrılık...


Eli öpülesi, 
Merhametli bir anne gibi kucak açar önce sevdalar,
Sonra...
Sonra güneşli bir cumartesi günü eser hain rüzgarlar.
Sinsice, 
Ansızın, 
Aniden gelir siyah pelerinli,
Asık suratlı,
Merhametsiz,
Cadı kazanında kaynayası ayrılık.
Neye alışmadık ki zaten,
Bir zaman sonra alışır insanoğlu.
Sonra bir başkası,
Başkası... Başkası
Senaryo tekrarlanır ve mağrur
Gelen baş tacı,
Giden buruk acı olur...


Biz seni öyle severiz ki,
Bir de inkar ederiz.
Dön dolaş gene gel yalnızlık...//Barış ERKİN

17 Ocak 2011 Pazartesi

DOMUZ

‎.
MEŞAKATLİ BİR ZAMANDA,
METANETLİ OLMAK PEK TE MÜMKÜN OLMUYOR.
DÜNYEVİ SIKINTILARI ATTIM BİR KENARA,
AHİRİ DÜŞÜNÜR,
SONU DÜŞÜNÜR ZAVALLI BEYNİM.
MANTIKLI BİR AÇIKLAMASI VARDIR MUTLAKA

YA KİMSENİN İŞİNE GELMİYOR GAYRET SARFETMEK
YA DA İNSANOĞLUNUN DÜŞÜNMEYE BİLE MECALİ KALMAMIŞ

BAZEN;
''KEŞKE BİRAZ DAHA AZ DÜŞÜNSEYDİM,
KAFAM BOMBOŞ OLSAYDI DAHA MUTLU OLUR MUYDUM ACABA? ''
DİYE DÜŞÜNMEKTEN DE ALIKOYAMIYORUM KENDİMİ...

GİTMEK İSTİYOR AYAKLARIM,
YORGUNLUĞUM İZİN VERMİYOR
ZİRA BU CAN,
BU BEDENDE SIKIŞTIRILMIŞ KOCA BİR DOMUZ GİBİ...
NE ÇIKMAK BİLİYOR VÜCUDUMDAN,
NE DE İÇİME SIĞMIYOR BİR TÜRLÜ
UYKUYA DALMAK GİBİ RAHAT DEĞİL HİÇ BİR ŞEY
UYUYA KALMAK KADAR ENDİŞE VERİCİ HER ŞEY
EN İYİSİMİ ''DERİN BİR UYKUYA DALARIM'' DİYE DÜŞÜNÜRKEN
UYUYA KALAYIM GENE...
BELKİ GÜZEL BİR RÜYA GÖRÜRÜM BU SEFER.
İYİ GECELER AYNALAR,
TATLI RÜYALAR MARTILAR...

Barış ERKİN

bir kaç rahatsızlık

.
Attığım her çöpün bir geri dönüşümü oldu da
Sen gittin ya geri dönüşün olmaz inşallah... / B.ERKİN



.
İnsanları ayırmam herbiri ayrı değer
Seni de çok severim insan olursan eğer...B.E.



‎.
Sana söyleyecek çok şeyim var bu gece
Zira ''o'' kelimeyi cümlenin neresinde kullanacağımı bilemiyorum
Tam konuşmaya başlıyorum,
Hep üç noktaları başa koyuyorum
Hep uç noktaları kaçırıyorum
Sanırım artık konuşamıyorum...

Barış ERKİN



.
Bütün güzel şeylerin bir ertesi vardır.
Tıpkı pazarlar gibi.
Tıpkı... Pazar günkü sen gibi.
Ve ben en çok ertesi olan cumaları sevdim
Tıpkı Rüyalarımda gördüğüm seni,
Uyanınca da karşımda gördüğüm gibi
Hadi bütün güzel pazarları pazar/ertesi'ne erteleyelim !
Hadi bütün sendromları bir önceki gece gömelim !

Barış ERKİN



‎.
İnsanlar bazen sevgilerini verdikleri sevgili sevgililerine,
Sevgili dışında başka bir çok sıfatlar yükleyebilir.
İşte sevgiliye söylenen ''herşeyim'' kelimesi de buradan gelir...
Barış ERKİN



‎.
Bütün aldatışlar zinakar değildir ama,
Bütün aşklar günahkardır... B.ERKİN



.

Aslen ahiretliyim ben...
Dünyada doğdum, büyüdüm ama
Babam Adem, annem Havva.
B.ERKİN.

9 Ocak 2011 Pazar

SANA MUHTACIM

Yapraklarını dökmüş bir ağacım...
Yapraklarımı ezer, geçer insanlar
Alay eder benimle hain rüzgarlar.
Evet yapraklarını dökmüş bir ağacım
Ve eksiğim sensiz, ben sana muhtacım...

Veremli bir şehirim sen yokken sokaklarımda
Yada anlamsız bir caddeyim, yoksun kaldırım taşlarımda
Biraz birikmişim var köşede,
Haylice acılarım, bir de dökülmüş yapraklarım
Köklerim kurumuş, kanıyor topraklarım
Evet yapraklarını dökmüş bir ağacım
Ve eksiğim sensiz, ben sana muhtacım...

Barış ERKİN

GEL SEN DİYORUM

Gündüzlerimi siyaha boyadım, 
Gözlerimi kana, Kalbimi ona...
Açmıyorum perdelerimi bütün gün,
Yanaşmıyorum bile pencerelere,
Rüzgarın ıslıklarıyla dans ediyorum sabahları.
Kahvaltı yerine küfürler yiyorum aynadaki yansımamdan.
Sövüyorum sayıyorum,
Sayıyorum,
Sayıyorum,
Sövüyorum gene... Hep yanlış sayıyorum,
Dokuza kadar sayıyorum ''o''nda kalıyorum.

Duvarlarım...
Evet duvarlarım var benim,
Yıkılası, viran olası duvarlarım.
Ve dualarım hep ondan yana
Gecelerimi hiç sorma zaten
Yalnızlığımla sarmaş dolaş, koyun koyuna...
Yatıyorum....
Kalkıyorum....
Okşar gibi yapıyorum hayali saçlarını
İrkilip aniden,
Klorlu , kireçli sular içiyorum ağzımı çeşmeye dayayıp.
Uyandığımda, su yerine,
Gene yanızlğımı vuruyor yüzüme, nasırlı ellerim...
Ben işime gidiyorum,
Onsuzluk gücüme,
İşimdeyim gücümdeyim senin anlıyacağın...
Hani insan her yediği yemekten
Aynı tadı alır ya bazen;
Hani şarkılar kifayetsiz kalır ya
Hani Aynaya her baktığında karşında çirkin bir adam olur ya
İşte okadar çirkin, tatsız, vasıfsız, bu aralar herşey
Gelsen diyorum artık... Gel sen...
Gel sen
Sen gel....
Gel.

Barış ERKİN / Sevgisiz Günlük

6 Ocak 2011 Perşembe

İNSANOĞLU NE TUHAF

Önce arşa çıkartır / Sonra dibe batırır.
Senden bir parça alır / Sonra yerde yatırır.
Tutup Hiroşima'ya / Çernobil'e götürür.
İnsanoğlu ne tuhaf / Hem muhalif hem muaf.

İyi gün dostun çoktur / Sen açken onlar toktur,
Keyfi olunca ağa / Olmayınca çocuktur
Borç isterler verirsin / Sen istersin hiç yoktur
İnsaoğlu ne tuhaf / Hem muhalif hem muaf.

Bir kadını seversin / Ömrünü yedirirsin.
Kadın seni bitirir / Sen gene de seversin.
Bazen de sevilirsin / Ulan kadından da betersin.
İnsaoğlu ne tuhaf / Hem muhalif hem muaf.

Barış ERKİN

MÜSADENİZ OLURSA

Kalbe kalem saplanmış sökemiyorum,
Ayrılık paramparça dikemiyorum,
Gözleri çok uzakta bakamıyorum,
Eski günlerime dönmek isterim,
Müsadeniz olursa ölmek isterim...


Masallar anlatıp uyuttu beni,
Sonbahar gibiydi kuruttu beni,
Önceden hep arardı, unuttu beni,
Eski günlerime dönmek isterim,
Müsadeniz olursa ölmek isterim...


Yalanları yetmedi bir de itiraz,
Hem önemsiz buluyor hem de ihtiras,
Çok kabalık olmazsa firenle biraz,
Eski günlerime dönmek isterim,
Müsadeniz olursa ölmek isterim...


Karaya ak dedirtti, doğruya yalan,
Sokaktaki kediydi kalbimde yılan,
Aşkı tarumar etti sevgiyi talan,
Eski günlerime dönmek isterim,
Müsadeniz olursa ölmek isterim...


Kendinden de soğuttu, beni de yaktı,
Yıkılmaz duvarımı eliyle yıktı,
Beni yalnızlık denilen kuytuya attı,
Eski günlerime dönmek isterim,
Müsadeniz olursa ölmek isterim...


Barış ERKİN

4 Ocak 2011 Salı

UMRUMDA DEĞİL !

Gözlerin yuvama ışıktı sanki,
Ellerin aşıma kaşıktı sanki,
Kolların uykuma beşikti sanki
Şimdi koşup gelsende, umrumda değil !


Dün gece gördüm seni rüyamda gene,
Kanacaktım nerdeyse hayal busene,
Seneye çıkamam, belki bu sene,
Naaşımı sevsende, umrumda değil !


Kadın dediğin ''kadın'' gibi olmalı,
Kendinde olupta, sende kalmalı,
Şimdi yokluğunun güzel yanları
Var mıdır kimbilir, umrumda değil !


Az daha ölürdüm söylemeseydim,
Kendimi şiirle eğlemeseydim,
Şarkılar, türküler derlemeseydim,
Zaten dinleme boşver, umrumda değil !


Barış ERKİN / 04 Ocak 2011

3 Ocak 2011 Pazartesi

SEVENLE SEVİLMİYOR

İdealleştirme ve aşağılama arasında
Sürekli güncellenen bir ilişkimiz var seninle
Ve bu epeyce tehlikeli bir sürünceme belki de
Burderline kişilikli beynine,
Tedavisi neredeyse imkansız aşklar bıraktım haberin ola
Hadi suisidal düşüncelerini at bir kenara
Beni aldıktan sonra iliklerine,
Narkoz etkisi yaratabilirim bileklerine
Ve alışkanlık ta yaparım hastalık ta...
Taburcu olmak bile istemezsin umarsız sevdalarımda
Annen, baban metin olsun
Sevenle sevilmiyor,
Sevenin arkasından gidilmiyor,
Boşversinler hayat gene de devam ediyor...

Barış ERKİN

ERKENDEN

Erken boşalmanın,
Erken bosanmaya sebebiyet verdiği bir ülkede yaşamak zor olsa gerek
Erken ergen oluşumdan bilirim,
Annem herşeyi anlattı erkenden...
İstanbula gelirken anadoludan,
Otobüs yolculuğundan dolayı erken doğum yapmış annem.
Cocukken de öyleydi erkenden kalkar okulumun yolunu tutardım.
Ve geceleride epeyce erken yatardım...
Sigaraya, içkiye erken başladım,
Erken büyüdüm senin anlayacağın.
Hayatıma, yaşları pekte erken olmayan,
saçma sapan kadınlar girdi erkenden.
Büyüdüm...
Mecburiyetlerim büyüdü,
Kavgalarım büyüdü,
Aldanışlarım ve aldatışlarım epeyce büyüdü
Şimdi farketmem pekte erken olmadan,
Birtek sana geç kaldığımı anlıyorum

Barış ERKİN

SUİ ZAN

Suisidal eğilimler yakaladım sensiz kalbimde.

Suistimal edilişimden olsa gerek büyük ihtimalle

Suikastçi bir aşktı seninkisi, 

Bendeki sağnak yağmurlarda sığınak oldu genelde

Sui zandı belki, panik atak belki de...


Barış ERKİN